23 Nisan Özel Gap ve Mezopotamya Turu 3 Gece Otel Konaklamalı

İstanbul, Diyarbakır

Siz değerli misafirlerimizle İstanbul Sabiha Gökçen’den Diyarbakır’a hareket ediyoruz. Diyarbakır’a inişimizin ardından bizi bekleyen aracımıza binerek, kahvaltımızı alacağımız serbest bir zaman dilimine geçiyoruz. Kahvaltı sonrası, tarih kokan Diyarbakır şehir merkezine doğru yol alıyoruz. Diyarbakır’ın en önemli simgelerinden biri olan Ulu Cami’yi ziyaret ediyoruz. Anadolu’daki en eski camilerden biri olarak kabul edilen bu ihtişamlı yapı, İslam tarihinin derin izlerini taşıyor. Ulu Cami, ayrıca Anadolu’daki ilk cami olarak kabul edilen ve İslam dünyasının V. Haremi Şerifi olan bir yapıdır. Ardından, Diyarbakır’ın 9000 yıllık geçmişini yansıtan Diyarbakır Surları’nın en eski burçlarından biri olan Keçi Burcu’nu keşfe çıkıyoruz. Bu surlar, şehrin tarih boyunca stratejik önemini gösteren bir yapı kompleksidir. Surların en yüksek noktasına çıkarak şehri kuşbakışı izliyoruz. Dicle Nehri’nin kenarındaki Hevsel Bahçeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve bölgenin tarım geçmişine ışık tutan bir başka önemli noktadır. Ayrıca, 10 Gözlü Köprü'nü görmeden Diyarbakır'dan ayrılmıyoruz.

Bir sonraki durağımız olan Batman üzerinden, Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hasankeyf’e doğru yol alıyoruz. Batman, aynı zamanda Türkiye’deki ilk petrol kuyusunun bulunduğu il olarak da ünlüdür. Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalan Hasankeyf, 12. yüzyıldan kalma tarihi yapıları ve eşsiz doğası ile büyüleyici bir atmosfere sahip. Zeynel Bey Türbesi önünde rehberimizin anlatımı eşliğinde, bölgenin tarihine dair bilgiler alıyoruz. Eski Hasankeyf'ten taşınan Sultan Süleyman Camii Minaresi ve Hasankeyf Kalesi’ni panoramik olarak izliyoruz.

Hasankeyf’in tarihi atmosferinden ayrıldıktan sonra, Midyat’a doğru hareket ediyoruz. Midyat, özellikle Süryani kültürünün derin izlerini taşıyan bir bölge olarak dikkat çeker. Bu bölgenin en önemli manastırlarından biri olan Mor Gabriel Manastırı’nı ziyaret ediyoruz. Aynı zamanda, Dayrül Zafaran Manastırı da mimarisi ve dini önemi ile bölgenin en dikkat çeken yapılarındandır. Bu manastırlarda, binlerce yıl süregelen bir dini geleneğin ve kültürün izlerini görebilirsiniz. Manastır gezilerimizin ardından, Midyat’a özgü el işçiliği ürünleriyle ünlü çarşıda serbest zaman alıyoruz. Telkari gümüş işçiliği ile yapılan takıları, hediyelik eşyaları ve yerel Süryani şaraplarını inceleyebilirsiniz. Aynı zamanda, tarihi Midyat Evleri arasındaki dar sokaklarda yürüyerek, bölgenin özgün mimarisinin tadını çıkarabilir ve pek çok fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.

Serbest zamanın ardından, yerel lezzetler keşfetmek üzere alışveriş molamıza çıkıyoruz. Badem şekeri, Cevizli sucuk ve Dibek kahvesi gibi geleneksel tatları bulabileceğiniz alışveriş noktasına uğruyoruz. Bu alışverişin ardından, otelimize hareket ediyoruz ve bu tarihi yolculuğumuzun ilk gününü sonlandırıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Güzergah üzerinde uygun bir tesiste alınacaktır. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır, tur ücretine dahildir.

Mardin, Göbeklitepe, Harran

Turumuz, sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Mardin’in büyüleyici atmosferinde keşfe başlıyor. İlk durağımız, eski bir Ermeni Konağı olarak kullanılan ve bugün Eski PTT Binası olarak bilinen yapıdır. Mardin’in tarihi dokusunu yansıtan bu bina, özellikle taş işçiliği ve mimarisiyle dikkat çeker. Ardından, Şehidiye Camii’ni ziyaret ediyoruz. 14. yüzyılda inşa edilen bu cami, Mardin’in en önemli dini yapılarından biri olup zarif taş işçiliğiyle göz kamaştırır.

Yürüyerek devam edeceğimiz gezimizde, Mardin’in ünlü tarihi çarşılarını ve sokaklarını keşfedeceğiz. Abbaralar, kemerli geçişlerle birbirine bağlanan dar sokaklarıyla şehre özgü mimari unsurlar arasında yer alır ve Mardin’in kendine has atmosferini yansıtır.

Daha sonra, 11. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen ve Ermeni bir usta tarafından yapılan minaresiyle ünlü Ulu Camii’yi ziyaret ediyoruz. Taş işçiliği ve mimarisiyle dikkat çeken bu yapı, Mardin’de İslam ve Ermeni kültürlerinin iç içe geçtiği en önemli eserlerden biridir. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, bu tarihi yapının geçmişine dair detaylı bilgiler edineceğiz. Verilen serbest zaman süresince, Mardin’e özgü el yapımı sabunlar, badem şekerleri ve yöresel hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Mardin çarşılarında dolaşırken, geleneksel zanaatları keşfetme fırsatı da bulacaksınız.

Serbest zamanın ardından, 15. yüzyılda Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Kasım tarafından yaptırılan Kasımiye Medresesi’ne hareket ediyoruz. Bu etkileyici yapı, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda Mezopotamya Ovası’na bakan muhteşem manzarasıyla da büyüleyicidir. Tarihi dokusunu keşfederken, bu olağanüstü manzarayı fotoğraflamayı unutmayın.

Mardin gezimizin ardından, yöresel tatlarla zenginleştirilmiş öğle yemeğimizi almak üzere bir restorana geçiyoruz. Burada, Mardin mutfağının eşsiz lezzetlerini tatma fırsatı bulacaksınız.

Yemek sonrası, Tarihi İpek Yolu üzerinden Kızıltepe ve Viranşehir güzergâhını takip ederek, dünya arkeolojisinin en önemli keşiflerinden biri olan ve halen kazı çalışmalarının sürdüğü Göbeklitepe Kutsal Alanı’na ulaşıyoruz. İnsanlık tarihinin bilinen en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe, büyüleyici taş yapıları ve üzerlerindeki figürleriyle tarihe ışık tutan bir arkeolojik hazine niteliğindedir.

Sonrasında, Şanlıurfa’nın en etkileyici ilçelerinden biri olan Harran’a gidiyoruz. Burada, ilk olarak Harran Höyüğü’nü ziyaret ediyoruz. Yaklaşık 22 metre yüksekliğindeki bu höyük, Harran’ın tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetleri gözler önüne seren önemli bir arkeolojik alan olarak bilinir.

Daha sonra, İslamiyet döneminde Türkiye’de inşa edilen en eski cami olma özelliğini taşıyan Harran Ulu Camii’ni görüyoruz. Aynı zamanda, İlk İslam Medresesi olarak kabul edilen Harran Üniversitesi’ni de barındıran bu yapının avlusu, tarihî önemiyle dikkat çekmektedir. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, bu önemli eserlerin geçmişine dair detaylı bilgiler edineceğiz.

Turumuzun sonunda otelimize dönüş yapıyoruz. Arzu eden konuklarımız, Urfa kültürünün önemli bir parçası olan geleneksel Sıra Gecesi eğlencesine katılma şansı bulacaklar (Ekstra). Sıra Gecesi, yöresel müzikler ve danslar eşliğinde, Urfa’nın zengin kültürünü deneyimleyebileceğiniz eğlenceli bir etkinliktir.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır, tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Sıra gecesin’de alınacaktır. (Ekstra)

Şanlıurfa, Balıklı Göl, Halfeti

Turumuz, sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Şanlıurfa’yı keşfetmeye başlıyoruz. Şanlıurfa, sadece Balıklıgöl ve çiğ köfte ile değil, aynı zamanda Hz. İbrahim’in doğduğu mağara gibi kutsal mekanlarıyla da ünlüdür. İlk olarak, Halil-ür Rahman Gölü ve burada yer alan Balıklıgöl’ü ziyaret ediyoruz. Hz. İbrahim’in, Nemrut’un zulmünden kaçarken ateşe atıldığı ve ateşin suya, odunların ise balıklara dönüştüğüne inanılan bu kutsal gölde balıklara zarar vermek yasaktır.

Bir sonraki durağımız, Ayn Zeliha Gölü ve Hz. İbrahim Makamı olacak. Hem dini hem de tarihi açıdan büyük öneme sahip olan bu bölgeler, ziyaretçilerine derin bir manevi atmosfer sunar. Ardından, Rızvaniye Camii ve Mevlevi Halil Camii gibi Urfa’nın kültürel zenginliğini yansıtan camileri ziyaret ederek, bölgedeki dini mimari hakkında bilgi alıyoruz.

Daha sonra, Tarihi Urfa Kalesi’ni panoramik olarak görüyoruz ve Sipahiler, Hüseyinciler ve Bakırcılar Çarşısı gibi geleneksel çarşılarda gezerek, Şanlıurfa’nın ticaret ve el sanatları geçmişine tanıklık ediyoruz. Çarşıları keşfederken, yerel zanaatkârların el yapımı ürünlerini inceleyebilir ve hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Gezimizin ardından, kısa bir mola vermek için Gümrük Hanı’na uğruyoruz. Burada, Eşkıya filminden tanıdık gelen atmosferin içinde, Urfa’nın tarihi dokusunu hissederek çaylarımızı yudumluyoruz.

Son olarak, Fırat Nehri kıyısında yer alan ve doğal güzelliğiyle büyüleyici Halfeti’ye hareket ediyoruz. Halfeti, sular altında kalan Rumkale, Savaşan Köyü ve Tarihi Mağara Evleri gibi dikkat çeken yapılarıyla gerçek bir doğa harikasıdır. Tekne turu (Ekstra) yaparak, bu eşsiz bölgeyi su yoluyla keşfe çıkıyoruz. Tekne turu sırasında, Halfeti’nin benzersiz manzarası, sular altında kalan yapılar ve tarihin izleri eşliğinde unutulmaz bir deneyim yaşıyoruz. Gün batımıyla birlikte, teknemizde yapılacak gezinti Halfeti’nin mistik havasını daha da belirgin hale getirecek. Tekne turunun ardından, kısa bir yürüyüş yaparak bölgenin doğal ve tarihi dokusunu içimize sindiriyoruz ve otelimize geri dönüyoruz.

Bir sonraki durağımız Adıyaman’ın Kahta ilçesi. Buradan, Doğu Toros Dağları üzerinde yer alan ve 2.150 metre yüksekliğe sahip Nemrut Dağı’na doğru yol alıyoruz. Güneşin yavaş yavaş doğmaya başlamasıyla birlikte, Nemrut Dağı'nın zirvesinde bizi bekleyen muazzam manzaraya tanıklık ediyoruz. Gün doğumunun altın ışıklarıyla aydınlanan zirve, dev tanrı heykelleri arasında eşsiz bir atmosfer sunuyor. Bu etkileyici manzara karşısında, unutulmaz fotoğraflar çekme fırsatını kaçırmayın!

Nemrut Dağı'nın zirvesinde, Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Kral Antiochos, Yunan ve Pers kültürlerini birleştiren önemli bir hükümdardı ve Nemrut Dağı üzerindeki dev heykeller, onun kültürel mirasını yansıtan eşsiz eserler arasındadır. Doğu ve Batı teraslarında sırasıyla Zeus, Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Ares, Kommagene, Tike ve Kral Antiochos’un dev heykelleri yer almaktadır.

Rehberimizin anlatımları eşliğinde, bu büyüleyici heykellerin tarihini keşfederken, Kral Antiochos’un vasiyetini hatırlıyoruz: "Doğum günüm her yıl kutlanacak, ulusum bu günlerde büyük bir şenlik düzenleyecek..."

Bu büyüleyici atmosferi deneyimledikten sonra, minibüslerimize binerek Nemrut Dağı’ndan inişe geçiyoruz ve Roma dönemine ait Cendere Köprüsü’ne ulaşıyoruz. 18 asırlık bu köprü, dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilir. Burada vereceğimiz kısa bir fotoğraf molasında, tarihi dokuya tanıklık etme fırsatınız olacak.

Son olarak, Karakuş Tümülüsü’nü ziyaret ediyoruz. Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu bu etkileyici anıt mezar, tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Rehberimizin anlatımlarıyla, bölgenin derin tarihini öğrenerek turumuzu tamamlıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır, tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır, tur ücretine dahildir.

Gaziantep, İstanbul

Turumuz, sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz.İlk durağımız, Zeugma Antik Kenti’nden günümüze ulaşan eşsiz eserlerin sergilendiği Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi. Roma İmparatorluğu dönemine ait olan Zeugma Antik Kenti, özellikle büyüleyici mozaikleri ile ünlüdür. Bu muhteşem mozaikler, antik dönemin sanatını gözler önüne sererken, Zeugma’nın batık kalıntılarından çıkarılan eserler, bölgenin tarihsel zenginliğini yansıtmaktadır. Müze gezisi sırasında, dünyaca ünlü "Çingene Kızı" mozaiğini yakından görme fırsatınız olacak.

Ardından, Gaziantep’in tarihi dokusunu hissetmek için Gaziantep Kalesi’ni panoramik olarak ziyaret ediyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında Antep Savunması’nın yapıldığı en önemli savunma yapılarından biri olan bu kale, şehri kuşbakışı görme imkanı sunarken, binlerce yıllık tarihine de tanıklık etmenizi sağlayacak.

Bir sonraki durağımız, Emine Göğüş Mutfak Müzesi ve Hamam Müzesi. Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep mutfak kültürüne dair zengin bir koleksiyon sunarken, burada kullanılan geleneksel mutfak gereçlerini de keşfetme şansınız olacak. Ardından Hamam Müzesi’ne geçiyoruz. Osmanlı hamam kültürünü yansıtan bu müzede, geleneksel Türk hamamının tarihçesi ve ritüelleri hakkında bilgi edineceğiz. Gezimizin ardından, Gaziantep’in meşhur menengiç kahvesinin tadına bakmak için Tarihi Tahmis Kahvesi’ne gidiyoruz. Bölgeye özgü bu eşsiz içecek, kahve çekirdeği yerine menengiç (çitlembik) meyvesinden yapılmakta olup, aromatik lezzetiyle unutulmaz bir deneyim sunuyor. Burada kahvelerimizi yudumlarken, Gaziantep’in otantik atmosferini daha yakından hissedeceğiz.

Daha sonra, Gaziantep çarşılarının renkli dünyasında keyifli bir alışveriş molası veriyoruz. Bakırcılar Çarşısı, Yemeniciler Çarşısı, Baharatçılar Çarşısı ve Fıstıkçılar Çarşısı gibi tarihi çarşılarda dolaşarak, yerel el sanatları, baharatlar, Antep fıstığı ve geleneksel ürünler hakkında bilgi alabilirsiniz. Özellikle Antep fıstığı ve baharatlar, Gaziantep mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer almakta olup, buradan alacağınız hediyelikler, bölgenin kültürel mirasını evinize taşıyacaktır.Alışverişimizi tamamladıktan sonra, Gaziantep Havalimanı’na hareket ediyoruz. Buradan İstanbul’a uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Güzergah üzerinde uygun bir tesiste alınacaktır.
Akşam Yemeği: Güzergah üzerinde uygun bir tesiste alınacaktır.