Bin Yıllık Rotalar Uçaklı Bitlis, Ahlat, Hizan, Hakkari, Yüksekova...

Muş Ovası, Bitlis Merkez, Beş Minareler, Hanlar, Hamamlar, Nemrut

Siz değerli misafirlerimizle sabah saat 04:00'te Sabiha Gökçen Havalimanı'nda buluşmamızın ardından, Nüfus Cüzdanı, Ehliyet veya pasaportumuzla Pegasus Havayolları'nın 06:50 Muş uçuşu için check-in işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 2 saatlik uçuşumuzun ardından Muş Havalimanı'na varıyor ve bizleri bekleyen aracımız ve rehberimiz ile buluşuyoruz. Panoramik olarak Muş ilini görüp fotoğrafladıktan sonra, halk arasında Norşin olarak bilinen Bitlis'in Güroymak ilçesine geçiyoruz. Yoğun şekilde manda yetiştiriciliği yapılan Güroymak'ta bulunan Balcı Süleyman Kahvaltı noktamıza geçiyoruz. (Ekstra) Yapacağımız muhteşem köy kahvaltısının ardından, türkülere konu olan Bitlis'e geçiyoruz. Kurtuluş döneminde Ermeni ve Ruslar tarafından yağmalanan ve geriye sadece tarihi Beş Minareler, Hanlar, Hamamlar kalmış olan Bitlis'te, rehberimizden bu yapıların hikayesini dinliyoruz. Yürüyerek Bitlis il merkezini gezerken, Anadolu'nun en büyük kervansaraylarından biri olan El Aman Kervansarayını fotoğraflıyoruz.

Sonrasında Ahlat'ta bulunan Anadolu'daki en eski Türk mezarlığı olan Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nı ziyaret edeceğiz. Selçuklu Meydan Mezarlığı, Ahlat'ta bulunan birçok tarihi mezarlık içerisinde en büyük ve en önemli olanıdır. 210.000 m²'lik bir alanı kaplayan Meydan Mezarlığı, Türk-İslam Mezarlıkları arasında büyüklük açısından dünyada 3., ülkemizde ise 1. sırada yer almaktadır. Atalarımızın nakış gibi işlediği, bazıları 3 metreye kadar ulaşan uzunluklarıyla bu mezar taşları, dünyada eşi benzeri olmayan, eski Türk geleneklerini yansıtan semboller ve figürlerle süslenmiştir. Bu muazzam yapıları ziyaret edip, Anadolu'ya ilk yerleşen atalarımızın ruhlarını yad ederek Tatvan'a gidiyoruz. Dileyen misafirlerimizle, Nemrut Dağı Krater Gölü turumuzu gerçekleştireceğiz. (Ekstra) Türkiye'nin en büyük krater gölünün bulunduğu Nemrut Dağı'na hareket ediyoruz. Nemrut Dağı'nın zirvesine vardığımızda, bir yandan Van Gölü'nün uçsuz bucaksız muhteşem manzarası, diğer yanda ise Nemrut Dağı Krater Gölü'nün büyüleyici görüntüsü sizleri etkileyecek. Nemrut Dağı Krateri içerisindeki Büyük Krater Gölü, Küçük Göl, Ilıkgöl, Volkanik Taşlar ve Lav Kalıntılarını görüp büyülenmiş olarak Nemrut Dağı'ndan iniyoruz.

Bugün programımızda herhangi bir öğle yemeği organizasyonu yapmıyoruz çünkü yönümüzü Hizan'a çeviriyoruz. Son dönemin gözde çekim noktalarından olan Hizan Köyü, özellikle fotoğraf tutkunlarının çok sık ziyaret ettiği ve görenleri aşık eden manzarasıyla her mevsim sizleri kucaklamaya hazır. Burada bir köy evine misafir olacak, tandırda pişen ekmeğe katık koyarak doğal ve salaş bir atıştırma ile belki de bu programın en keyifli anlarını yaşayacağız. Gezimizin ardından Tatvan'a geri dönüyor ve konaklama yapacağımız otele yerleşiyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

Sabah Kahvaltısı: Balcı Süleyman Kahvaltı Restoranı'nda doğal köy kahvaltısı alınacaktır. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Hizan Köyü'nde köy evinde salaş ikram (Dahil)
Akşam Yemeği: Otelimizde açık büfe ya da set menü olarak alınacaktır. (Dahil)

Vizontele, Artos Dağı, Gevaş, Van Gölü, Süphan Dağı

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından, otelimizden ayrılıyor ve yönümüzü, Vizontele sinema filminin de çekildiği Artos Dağı eteklerinde kurulmuş olan Gevaş’a çeviriyoruz. Yolculuğumuz esnasında, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nü (Yaşar Kemal’in deyimiyle; Van Denizi’ni) solumuzda bırakarak, eğer şanslıysak, 4058 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin 4000 metre üzeri sayılı dağlarından olan Süphan Dağı’nı da görerek Van’ın Gürpınar ilçesine ulaşıyoruz. Panoramik olarak göreceğimiz Gürpınar ilçesinin ardından, adeta bir şatoyu andıran, kartal yuvası gibi bir alana kurulmuş Hoşap Kalesi’ne gidiyoruz. Kale ile aynı adı taşıyan Hoşap Suyu’nun sarp kayalıkları üzerinde kurulan kale, halk arasında Mahmudi Kalesi veya Narin Kale şeklinde de isimlendirilir. Hoşap Kalesi gezimizin sonrasında, ülkemizde peri bacası oluşumları denilince belki ilk olarak aklınıza gelmeyecektir ama bizler sizin için Vanadokya’yı programımıza ekledik. Yiğit Dağı’nın püskürttüğü volkanik malzemenin, yağmur suları ve rüzgarların aşındırmasıyla ortaya çıkan peri bacaları, Nevşehir’in Ürgüp ilçesindeki Kapadokya’yı aratmayacaktır. Vanadokya gezisi sonrasında, Ermeni tarihinde önemli bir yeri olan ve Büyük Zap Vadisi'ne bakan bir tepe üzerine kurulan, Aziz Bartholomeus’un mezarı üzerinde kurulduğu kabul edilen St. Bartholomeus Kilisesi’ni görüp, rehberimizden dinleyeceğimiz anlatımın sonrasında öğle yemeğimizi almak üzere (Ekstra) Norduz Sofrası’na geçiyoruz. Yöresel yemeklerle adeta kendimizi gurme turunda hissedeceğiz. Özellikle ödüllü yemek olan Keledoş ve Tandır Pilavı favoriniz olacak. Alacağımız (Ekstra) öğle yemeği sonrası, Zap Nehri üzerine yapılan Devrimci Gençlik Köprüsü’nü göreceğiz. Adı Deniz Gezmiş ile de özleştiğinden dolayı Denizler Köprüsü olarak da isimlendirilen köprü, yapımı İstanbul’da boğaza köprü yapılması fikriyle beraber ortaya atılır. Yapımı ve hikayesi için belgesel bile çekilen köprüde fotoğraflarımızı çekip, Hakkari merkeze geçiyoruz. Hakkari merkezde vereceğimiz zamanın ardından, otelimize geçip istirahate çekiliyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah Kahvaltısı: Otelde açık büfe olarak alınacaktır. (Dahil)
Öğle Yemeği: Norduz Sofrası’nda yöresel olarak alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Serbest zaman. (Ekstra)

Berçelan Yaylası, Hakkari Meydan Medresesi, Zap Teras, Çukurca

Sabah, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından otelimizden ayrılıyoruz ve yönümüzü Berçelan’a çeviriyoruz. Berçelan Yaylası, dağcılık, kayakçılık, doğa yürüyüşü imkanlarına ve eşsiz bir floraya sahip olmakla birlikte, diğer yaylalar gibi yöre halkının yazın hayvanlarını otlatmak ve ürünlerini değerlendirmek için göç ettikleri, geleneksel kara çadırları ile yaşadıkları bir yayladır. Yayla civarında yer alan Seyithan Buzul Gölü, çevreye ayrı bir güzellik katmaktadır. Yolumuz üzerinde Berivanları (süt sağan ve hayvancılık yapan kadınları) görme şansımız olacaktır. Yayla gezimiz sonrası Colemerg olarak da bilinen Hakkari Meydan Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. Fotoğraflarımızı çekip Zap Vadisi Seyir Terası’na ilerliyoruz. Doğa severlere adeta bir kartpostal manzarası sunan, Hakkari’nin muazzam coğrafyasında yer alan bu seyir terası, Zap Vadisi’nin engin güzelliklerini panoramik olarak fotoğraflayarak kendimizi eşsiz manzaraya kaptıracağız. Teras sonrası Çukurca’ya ilerliyoruz. Burada öğle yemeğimizi (Ekstra) almak üzere Zap Sofrası Restoran’a geçiyoruz. Alacağımız yöresel yemeğin ardından, Hakkari ilinin Irak sınırında bulunan Çukurca ilçesinde suyla çalışan Tarihi Taş Değirmen’de, susamların öğütülmesiyle üretilen katkısız tahinin hikayesini göreceğiz. Ermeni Taş Evlerini görecek ve fotoğraflarımızı çektikten sonra, moloz ve taş işçilikle orijinal haliyle yapılan Emir Şaban Camii’ni geziyoruz. Urartular zamanından kalan ve tepelik bir alana yapılmış olan Urartu Kalesi’ni panoramik şekilde görüp fotoğrafladıktan sonra, Çukurca’dan ayrılıyoruz ve Türkiye’nin önemli geçitlerinden olan Hakkari ile Şırnak arasındaki geçişi sağlayan Süvari Kutra Geçidi’nden geçiyoruz. Ardından, Roboski üzerinden Uludere’ye, oradan da Şırnak’ı panoramik olarak geçerek Cizre’ye ulaşıyoruz. Konaklama otelimizde.

Sabah Kahvaltısı: Otelde açık büfe olarak alınacaktır. (Dahil)
Öğle Yemeği: Zap Sofrası Restoran’da alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Serbest zaman. (Ekstra)

Bırca Belek Kalesi, Hamidiye Kışlası, Kasrik Boğazı, Ulu Camii

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından otelimizden ayrılıyoruz ve yönümüzü Dicle Nehri’nin içerisinden geçtiği Cizre’ye çeviriyoruz. Cizre’de Köprübaşına ulaştıktan sonra, Kasrik Boğazı manzarası eşliğinde rehberimizden panoramik bir görsel bilgi alıyoruz. Tüm alanı gördükten sonra yürüyüşe başlıyoruz ve Guti İmparatorluğu zamanında yapılan, tarih boyunca Babil, Asur, Medler tarafından kullanılan ve Abbasiler döneminde yıkılıp tekrar inşa edilen muhteşem bir görsele sahip olan Bırca Belek (Cizre) Kalesi’ne geçiyoruz. Kale içinde yer alan ve 1800’lü yıllardan itibaren Osmanlı Devleti tarafından askeri üs olarak kullanılan Hamidiye Kışlası’nı rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Gezimizi bitirip aracımıza biniyor ve Cizre’nin İslam hakimiyetine geçmesiyle kiliseden camiye çevirilen Cizre Ulu Camii’ne gidiyoruz. Taşın ilmek ilmek işlendiği ve sanata dönüştüğü bu yapıdan sonra, yürüyerek Cizre Dağkapı Mahallesi’nde bulunan Mem’u Zin Türbesi’ne gidiyoruz. İlahi bir aşkın peşinden hikayelerini rehberimizden dinleyip yapıda bulunan Zin, Bekir ve Mem’e ait olduğu düşünülen mezarları ziyaret ediyoruz. Ayrıca, sibernetiğin atası olarak kabul edilen ve günümüzde dahi kullanılan birçok aletin mucidi olan Ebu’l-iz El Cezeri’nin türbesine gidiyoruz. El Cezeri, öğrenimini Kırmızı Medrese’de tamamlamış ve fizik ve mekanik alanlarında önemli keşiflere imza atmıştır. Hemen yanında, Tufan olayından sonra insanlığın ikinci babası olarak kabul edilen Nuh Peygamberin kendi adıyla anılan caminin avlusunda bulunan türbesini de ziyaret ediyoruz. En son, Kırmızı Medrese’de fotoğraflarımızı çektikten sonra, Kürt sözlü edebiyatının ahenkle icra edilmesi sanatı olarak bilinen Dengbej programına katılıyoruz. Öğle yemeğimizi (Ekstra) almak üzere Kasrik Restoran’a geçiyoruz. Yemek molamızın ardından Cizre’den ayrılıyor ve burada bir Süryani köyü olan İdil’deki Haberli’ye geçiyoruz. Haberli’de Süryani ustaların elinden çıkan taş işçiliğini görüp fotoğraflıyoruz ve yönümüzü Ezidi Köyü olan Kiwex’e (Mağaraköy) çeviriyoruz. Ezidi inanışının izlerini göreceğimiz bu köyde mezar yapılarını inceleyip, Midyat’a geçiyoruz. Midyat gezimize Sıla ve Hercai dizilerinin de çekildiği Midyat Konuk Evi’ni gezerek başlıyoruz. Burada sosyal medya hesaplarımızda kullanmak üzere bolca fotoğraf çektikten sonra, Tarihi Midyat Evlerinin arasından yürüyerek keyifli bir gezi yapıyoruz. Şehir merkezine ulaştığımızda, Midyat’ın dünyaca ünlü gümüş ve telkâri el sanatlarını görmek ve alışveriş yapmak üzere atölyelere uğruyoruz. Ayrıca, Altınışık Kozmetik’ten parfüm ve makyaj malzemeleri alabiliyoruz, Babil Şarap Evinden şarap alışverişi yapıyoruz ve Saido Çarşısı’nda Mavi Badem Şekeri alıyoruz. Ardından serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrasında, aracımızla buluşarak Gercüş üzerinden Hasankeyf’e geçiyor ve burada Yolgeçen Hanı’nda kahvelerimizi içip, Hasankeyf’i panoramik olarak fotoğraflıyoruz. Bu muhteşem gezimizi unutulmaz anılarla tamamladıktan sonra, Raman Dağları eşliğinde Batman Havalimanı’na doğru yola çıkıyoruz. Bir başka Tatil Olayı organizasyonunda görüşmek dileğiyle vedalaşıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde açık büfe olarak alınacaktır. (Dahil)
Öğle Yemeği: Kasrik Boğazı Restoran'da alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Midyat Cihan Lokantası'nda alınacaktır. (Ekstra)