Bursa Çıkışlı Otobüslü Karadeniz Turu 5 Gece Otel Konaklamalı

Bursa, Amasya

Araç Kalkış Noktaları

23:30 Bursa Otogar İkea Otobüs Durağı Önü

Belirtilen noktalardan siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra Gap turu için gece yolculuğumuza başlıyoruz.

Amasya, Yalı Boyu Evleri, Yeşilırmak Kıyısı, Harşena Dağı, Taşova

Sabah, yol üzerinde uygun bir tesiste alacağımız kahvaltının (ekstra) ardından, Amasya’ya doğru yol alıyoruz. Amasya, gecesi de gündüzü de birbirinden güzel manzaralara sahip olan tarihi bir şehirdir. İlk olarak, dünyanın en büyük mumya müzesi olan Amasya Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Burada, Arkeoloji, Etnografya, Fosil ve Mumyalar bölümlerini gezip, tarihin derinliklerine iniyoruz. Müzede sergilenen eski çağlardan kalma eserler, Amasya’nın geçmişinin ne kadar köklü ve zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle mumyalar bölümü, Amasya’yı ziyaret edenlere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Sonrasında, Amasya’da şehzadelik yapmış ve Osmanlı’ya padişah olmuş Sultanlarımızdan, Sultan II. Beyazid Külliyesi’ni ziyaret ediyoruz. Külliye, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını yansıtan önemli bir yapıdır. Burada, paratoner olarak kullanılmış çınar ağaçlarını, tarihi şadırvanı, kapı girişlerindeki denge sütunlarını ve külliyenin içindeki camiini gezerek, Osmanlı döneminin izlerini yakından göreceğiz. Sultan II. Beyazid, sadece bir padişah değil, aynı zamanda bir bilim insanı olarak da tarihe damgasını vurmuş bir isimdir. Külliyenin içinde dolaşırken, onun bu çok yönlü kişiliğini daha iyi anlama fırsatı bulacağız.

Külliye ziyaretimizi tamamladıktan sonra, Yeşilırmak kıyısına iniyoruz. Yeşilırmak boyunca, sıra sıra dizilmiş olan ve “yalı” olarak adlandırılan zarif evleri göreceğiz. Bu evler, şehri güzelleştiren ve ona karakter katan önemli yapılar arasında yer alır. Ayrıca, İran kökenli Pontus krallarının mezarlarının Harşena Dağı'na oyularak tapınak görüntüsü aldığına tanıklık edeceğiz. Şehzadeler Parkı’na gittiğimizde ise, burada Padişah büstleriyle karşılaşacak ve bu tarihi yapının, Amasya’nın geçmişiyle nasıl bir bağ kurduğunu gözlemleyeceğiz. Şehzadeler Parkı’nda yapacağımız yürüyüş, adeta tarihin içinde bir yolculuk gibi olacak.

Amasya gezimizi tamamladıktan sonra, Taşova, Niksar ve Reşadiye üzerinden Korgan Dağları manzarası eşliğinde Şebinkarahisar istikametinden Tamzara Köyü’ne doğru yola çıkıyoruz. Tamzara Köyü, eski bir Ermeni yerleşkesi olup, günümüzde dokumalarıyla ün yapmış bir köydür. Köyün orijinal dokusu, misafirlerimizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak. Burada, köyün sokaklarında yapacağımız keşif, sizlere eski zamanlardan kalan izleri hissedeceğiniz bir deneyim sunacak. Tamzara Köyü’nde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından, gezimizi sonlandırmak için otelimize geçiyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Yol üzerinde uygun bir tesiste alınacaktır. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Kuzalan Tabiat Parkı, Mavi Göl, Tomara Şelalesi, Şiran, Gümüşhane

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından, doğanın kalbinde unutulmaz bir keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız olan Kuzalan Tabiat Parkı'na ulaşıyoruz. Bu bölge, sadece görsel güzellikleriyle değil, aynı zamanda bölgedeki ilk yerleşimlerin tarihine tanıklık etmesiyle de önemli. Kuzalan Şelalesi, dağ yamaçlarından düşen sularıyla doğanın gücünü gözler önüne sererken, Karadeniz’in doğal yapısının binlerce yıl süren evrimini simgeliyor. Şelalenin etrafındaki orman, bölgenin fauna ve florası hakkında zengin bilgiler sunmakta. Şelaleyi fotoğrafladıktan sonra, Mavi Göl’e doğru yola çıkıyoruz.

Mavi Göl’ün büyüleyici manzarası, her mevsimde farklı bir renge bürünür. Mevsimsel su rengi değişimi, ona mistik bir hava katmakta ve bu eşsiz doğal oluşumun tarihteki yeri oldukça önemlidir. Ekstra tur olarak, Mavi Göl’ün etrafında serbest zaman verilecektir ve gölün çevresindeki doğal güzellikleri keşfederek fotoğraflayabilirsiniz.

Sonrasında, Tomara Şelalesi’ne yöneliyoruz. Bu şelale, adını bölgede yetişen Tomara bitkisi'nden alır ve yaklaşık 35 metre genişliği ile dikkat çeker. Şelale, sadece doğa tutkunlarını değil, tarih meraklılarını da cezbetmektedir. Osmanlı döneminde, Tomara Şelalesi çevresi, özellikle bölge halkı için bir hac bölgesi olarak kabul edilmiştir. Şelalenin sunduğu görsel şölenin ardından, Şiran Gümüşhane yönüne devam ediyoruz.

Torul'a ulaştığımızda, bölgenin benzersiz doğası ile birlikte tarihi dokusunu da keşfedeceğiz. Burada, Karaca Mağarası’nı ziyaret edeceğiz. Ekstra tur olarak sunulacak olan bu mağara, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda eski yerleşimlerin tarihine ışık tutan kaya üzerindeki çizimlerle de dikkat çeker. Karaca Mağarası, solunum hastalıklarına iyi geldiği düşünülen havası ile ünlüdür. Mağaranın içindeki eski yerleşim izleri, bölgenin tarih öncesi dönemlerine dair çok önemli bulgular sunmaktadır.

Son olarak, İmera Köyü’ne doğru yol alıyoruz. İmera, tarihi Rum yerleşimlerinden biridir ve burada geçirdiğimiz zaman, bizlere bölgenin tarihi geçmişini anlatan bir yolculuk sunuyor. Köydeki Rum mimarisi, eski kiliseler ve evler, bizlere 19. yüzyılda yaşamış olan Rum halkının gelenekleri hakkında bilgi veriyor. İmera, bir zamanlar Pontus Krallığı'nın etki alanı içinde yer alıyordu ve bu bölge, Bizans İmparatorluğu'ndan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor. Fotoğraflarımızı çekip, bu tarihi köyün atmosferinde geçmişe doğru bir yolculuk yapacağız. Gezimizin sonunda, bölgedeki tarih ve doğa arasında geçirdiğimiz keyifli zamanı otelimize dönerek sonlandırıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Maçka, Sümela Manastırı, Borçka, Karagöl, Batum

Sabah, otelde geleneksel Karadeniz kahvaltısını takiben, Altındere Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Bu park, bölgenin benzersiz flora ve faunasına ev sahipliği yapmaktadır. Değirmendere Vadisi boyunca ilerlerken, doğanın huzur verici atmosferini hissedecek, bölgenin zengin tarihi ve kültürel dokusuna yakından tanıklık edeceğiz.

Maçka’ya ulaştıktan sonra, Altındere Vadisi boyunca devam ederek, 4. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kurulduğu tahmin edilen Sümela Manastırı'na varıyoruz. Kaya yüzeyine inşa edilen bu tarihi manastır, hem dini hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. Sümela Manastırı, dağlar arasındaki konumuyla, doğa ile insanın uyumlu birleşiminin nadir örneklerinden biridir. Manastır, Bizans döneminin en önemli dini merkezlerinden biri olup, freskleriyle ünlüdür. Serbest zamanımızda, bu etkileyici yapının fotoğraflarını çekebilir ve manzaranın büyüsüne kapılabiliriz (Not: Restorasyon nedeniyle içeri girişin mümkün olup olmadığı bilgilendirilecektir).

Manastır gezisini tamamladıktan sonra, Sürmene Çay Fabrikası'na gidiyoruz. Burada, Karadeniz’in ünlü çaylarının üretim sürecini yakından görebileceğiz. Çay, bölgenin en önemli tarım ürünlerinden biridir ve bu fabrikada, taze çayın nasıl işlendiğini gözlemleyerek yerel kültürün bir parçası olacağız.

Ardından, dileyen misafirlerimizle, Sürmene Bıçakları’nı görmek üzere bıçak yapım atölyelerine geçiyoruz. Bu bıçaklar, yıllardır ustalıkla üretilen, Karadeniz’in kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Ustaların geleneksel yöntemlerle bıçakları nasıl işlediğini izlerken, geleneksel el yapımı bıçakları da satın alabilirsiniz.

Sümela Manastırı gezisini sonlandırdıktan sonra, dileyen misafirlerimizle birlikte, Karagöl’e doğru yol alıyoruz (Ekstra). Yolculuk sırasında, organik çay bahçelerinin arasında geçerken, Gürcü kökenli köyler ve Maisur ile Bardnala Şelalesi’ni uzaktan izleyerek Karagöl’e varıyoruz. Karagöl, dağlar arasında gizlenmiş muazzam bir doğal güzellik olup, sakin gölüyle ünlüdür. Burada, göl kıyısında yapacağımız gezintilerle doğanın derinliklerine inmeye fırsat bulacağız.

Bir sonraki durağımız, Sarp sınır kapısı üzerinden Gürcistan’a geçiş yaparak Batum’a doğru ilerlemek olacak. Gonio Köprüsü’nü geçtikten sonra, Batum’a ulaşıyoruz ve ilk olarak Tarihi Orta Camii’yi ziyaret ediyoruz. Bu cami, bölgedeki Osmanlı izlerini taşıyan önemli bir yapıdır. Ardından, Batum’un kalbi sayılabilecek Piazza Meydanı’nda gezintiye çıkıyoruz. Meydanın ortasında, Batum’un simgesi haline gelmiş Piazza Saat Kulesi’ni göreceğiz ve bu tarihi meydanın mimarisinin keyfini çıkaracağız.

Batum’da, Gürcü Ortodoks Kilisesi, Ermeni Kilisesi, Medea Heykeli ve Poseidon Anıtı gibi tarihi yapıları keşfedeceğiz. Batum Limanı’nı gezerek, bu şehrin denizle olan güçlü bağını daha yakından hissedeceğiz. Ali ve Nino Heykeli, Batum’un kültürel kimliğini ve tarihini anlatan önemli bir sanat eseridir; bu heykelin anlamını keşfedecek ve Batum’un modern yüzüne dair derinlemesine bir anlayış kazanacağız.

Akşam otelimize yerleşmeden önce, dileyen misafirlerimizle birlikte Batum gecesi turuna katılabiliriz. (Ekstra) Batum’un gece hayatı, renkli ışıkları ve enerjik atmosferiyle unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bu akşam, şehri farklı bir perspektiften keşfederken, Karadeniz’in incisi Batum’un gece manzarasına hayran kalacağız.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra
Akşam Yemeği: Batum gece turunda alınacaktır. (Ekstra)

Ayder Yaylası, Çamlıhemşin, Huser Yaylası, Çeçeva Çay Bahçeleri

Sabah, otelde zengin Karadeniz kahvaltısını takiben, gümrük işlemlerimizi tamamlayarak Türkiye’ye geri dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sarp Sınır Kapısı’nda yapacağımız geçişin ardından, Duty Free alışverişi için serbest zaman veriyoruz. Burada, dünyanın dört bir yanından gelen markaların uygun fiyatlarla satışa sunulduğu alışveriş fırsatını değerlendirebilirsiniz.

Türkiye’ye varışımızla birlikte, Karadeniz’in incisi Ayder Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz. 1350 metre rakımıyla bölgenin en ünlü yaylalarından biri olan Ayder Yaylası, Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ünlüdür ve özellikle termal kaynaklarıyla bilinir. Yüksek rakımlı bu yaylada, Karadeniz’in oksijeniyle ciğerlerimizi doldururken, göz alıcı yeşil manzaranın keyfini süreceğiz. Ayder Yaylası’nda, bölgenin taş yapıları ve geleneksel atmosferi ile zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağız. Yaylada vereceğimiz serbest zamanda, yöresel hediyelikler alabilir veya çevrenin sakinliğini hissederek dinlenebilirsiniz.

Ayder Yaylası’ndan sonra, dileyen misafirlerimizle birlikte Zilkale ve Palovit Şelalesi turuna çıkacağız (Ekstra). Zilkale, 14. yüzyıldan kalma bir kale olup, Karadeniz’in zirvelerine kurulmuş olup, hem doğa hem de tarih severler için eşsiz bir destinasyondur. Kaleyi, dik yamaçlara yapılmış surları ve tarihi dokusu ile keşfederken, bölgenin tarihi hakkında bilgi alacağız. Kaleden, çevredeki vadinin büyüleyici manzarasına hakim olacağız.

Ardından, bölgedeki en yüksek ve en etkileyici şelalelerden biri olan Palovit Şelalesi’ne doğru yola çıkıyoruz. Bu muazzam doğa harikasını görmeden geçmek olmaz! Şelalenin etrafında kısa bir yürüyüş yaparak, doğanın ihtişamını yakalayacağız ve bu eşsiz manzara karşısında büyüleneceksiniz.

Dileyen misafirlerimizle ayrıca Huser Yaylası’nı gezeceğiz. Huser Yaylası, Karadeniz’in büyüleyici manzarasına sahip, saklı bir cennet gibi. Yaylaya ulaştıktan sonra, dağların zirvesinde oksijen depolarken, bölgenin en güzel manzaralarına karşı fotoğraf çekebilirsiniz.

Sonrasında, Çeçeva Çay Bahçeleri’ne doğru yol alıyoruz (Ekstra). Karadeniz’in çay üretim merkezlerinden biri olan bu bölgede, çayın yetiştirilmesinden toplanmasına kadar olan süreci gözlemleyebiliriz. Bu dağ köyü, çay tarımının kalbinin attığı yerlerden biridir ve çay tarlaları arasındaki manzara fotoğraflamaya değerdir. Burada, misafirlere çayın işlenme aşamalarını gösterilecek ve taze çay içme fırsatı sunulacaktır.

Çeçeva köyü ziyaretinin ardından, Rize Bezi Atölyesi’ne gidiyoruz. Bu atölye, ünlü Rize Bezi’nin dokuma sürecini ve geleneksel Türk el sanatlarını keşfetmeniz için mükemmel bir yerdir. Yüzyıllardır süregelen bu el dokuma geleneği, Karadeniz’in kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Yöre halkının el emeğiyle ürettiği bezlerin nasıl dokunduğunu ve tarihsel geçmişini öğrenirken, el yapımı hediyeliklerden alabilirsiniz.

Rize Bezi atölyesinin ardından, konaklama ve akşam yemeği için otelimize geçiyoruz. Akşam yemeğimizde, Karadeniz mutfağının zengin lezzetlerini tatma fırsatınız olacak. Yöresel tatlarla günümüzü sonlandırıyoruz. Dinlenmek için otelimize geçiyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Uzungöl, Lustra ve Karester Yaylası, Trabzon, Trabzon Ayasofya Cami

Sabah, otelde alacağımız geleneksel Karadeniz kahvaltısının ardından, ilk durağımız Uzungöl olacaktır. Uzungöl, Trabzon il sınırları içerisinde yer alan ve bölgenin en bilinen doğal zenginliklerinden biridir. Yüksek dağların arasında, bir gölet etrafında kurulu olan Uzungöl, yemyeşil ormanları, şelaleleri ve kuş cıvıltılarıyla ziyaretçilerini büyüler. Uzungöl, dağların arasındaki sakin atmosferiyle ünlü olup, Karadeniz'in eşsiz doğasını deneyimlemek için ideal bir nokta. Burada, dileyen misafirlerimizle Lustra ve Karester Yaylası’na ekstra bir tur düzenleyeceğiz. Lustra Yaylası, 1800 metreye kadar yükselerek, Karadeniz’in yeşil örtüsünü tüm ihtişamıyla gözler önüne seriyor. Bu yayla, sadece doğa severlerin değil, aynı zamanda tarih ve kültür meraklılarının da ilgisini çeker. Yaylanın etrafındaki taş evler, geleneksel Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerini sunuyor. Yaylada ayrıca, yerel halkın yaşamını gözlemleyebilir ve sakin bir yürüyüş yaparak bu benzersiz atmosferi içimize çekebiliriz. Karester Yaylası ise biraz daha sakin bir yer olup, Lustra Yaylası'na yakın konumda yer alır. Bu yayla, doğal güzellikleri ve geleneksel yaşam tarzıyla dikkat çeker. Yaylalar, hem bölge halkının geçim kaynağı olan hayvancılıkla uğraştığı hem de buğday, mısır gibi tarım ürünlerinin yetiştirildiği alanlardır. Karester Yaylası’nda, yeşil çayırların arasında hayvan sürüleriyle karşılaşabilirsiniz. Karadeniz’in yaylalarındaki bu doğal yaşamı keşfederken, bölgenin huzurlu atmosferinden keyif alacağız.

Uzungöl turumuzu tamamladıktan sonra, Kazaziye Gümüş Atölyesi’ne gidiyoruz. Burada, Karadeniz’in el işçiliği mirasını ve gümüş sanatını derinlemesine keşfedeceğiz. Kazaziye sanatı, Trabzon’a özgü olan telkâri (tel işleme) ve Trabzon hasır bileziği gibi geleneksel yöntemlerle işlenir. Bu zarif gümüş sanatlarını yakından gözlemleyerek, Trabzon’un kültürel mirası hakkında daha fazla bilgi edineceğiz. Misafirlerimiz, Kazaziye’nin en değerli örneklerinden olan takı ve hediyelik eşyalardan satın alabilirler. Ayrıca, yaylalardan toplanan bal, tereyağı, mısır unu ve fındık gibi yöresel ürünleri almak için serbest zamanımız olacak. Sonraki durağımızda, Soğuksu Tepesi’ne doğru yol alıyoruz. Burada, Atatürk Köşkü’nü ziyaret edeceğiz. Atatürk Köşkü, Art Nouveau (Yeni Sanat) tarzında inşa edilmiş, dönemin mimari anlayışını yansıtan zarif bir yapıdır. Trabzon’a yaptığı bir ziyaret sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı bu tarihi köşk, halkın Atatürk’e olan minnettarlığının simgesidir. Köşkün mimarisi, dönemin estetik anlayışını ve zarafetini gözler önüne sererken, iç mekanlar da tarihi bir atmosfer sunmaktadır. Atatürk’ün Trabzon’daki hatıralarına dair bilgileri öğrenirken, bu tarihi yapıyı derinlemesine keşfedeceğiz. Son olarak, Trabzon Ayasofya Camii’ni ziyaret ediyoruz. Trabzon’un simgelerinden biri olan Ayasofya Camii, Bizans dönemine ait önemli bir yapıdır. Aslında bir kilise olarak inşa edilen Ayasofya, Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüştür. Bu tarihi camii, mimarisi ve freskleriyle dikkat çeker ve hem dini hem de kültürel bir öneme sahiptir. Camii gezimizi tamamladıktan sonra, otelimize geçiş yapıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Ordu, Perşembe, Perşembe Yaylası, Samsun, Bandırma Vapuru

Sabah, Ordu'daki otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, misafirlerimize unutulmaz bir teleferik yolculuğu ile Boztepe'ye çıkma fırsatı sunuyoruz. Boztepe, Ordu'nun en yüksek noktalarından biri olup, şehri ve Karadeniz'in büyüleyici manzarasını kuşbakışı görmek için mükemmel bir yer. Teleferik yolculuğu, heyecan verici olduğu kadar görsel bir şölen sunarak, Ordu'nun muazzam panoramik manzarasını izleme fırsatı veriyor. Boztepe’nin zirvesinde, Karadeniz’in derin mavisi ve yeşilin her tonunu gözlerinizin önüne seren bir manzara eşliğinde dinlendirici bir zaman geçirebilirsiniz.

Ordu'da alacağımız ekstra öğle yemeğimizin ardından, doğanın kalbine, Perşembe Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz.

Perşembe Yaylası ve Gölü Turu (Ekstra)

Perşembe Yaylası, Ordu il sınırlarında bulunan, doğa ile iç içe bir cennet köşesidir. Yaylanın en belirgin özelliği, yemyeşil doğasıyla çevrili ve sakin atmosferiyle ünlü olan Perşembe Gölü’dür. Yaylaya vardığınızda, göl etrafında kısa bir yürüyüş yaparak bu büyüleyici manzarayı fotoğraflayabilir, doğanın kalbinde huzur dolu anlar geçirebilirsiniz. Perşembe Yaylası, bol oksijen ve doğal güzellikleriyle ruhunuzu dinlendirecek, huzur dolu bir atmosfer sunacaktır.

Bunun yanı sıra, yaylada yerel halkın geleneksel yaşamını gözlemleme fırsatı bulacak, bölgenin organik tarım ve hayvancılık gibi geleneksel tarım yöntemlerine dair bilgi edinme şansınız olacaktır. Doğanın içinde geçireceğiniz bu eşsiz zaman, Perşembe Yaylası’nın ve Gölü’nün sunduğu güzelliklerle daha da özel hale gelecektir. Perşembe Yaylası ve Gölü turumuzu tamamladıktan sonra, Samsun’a doğru yola çıkıyoruz. Samsun, Türk Kurtuluş Savaşı’nın simge şehirlerinden biri olup, tarihsel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Bu şehir, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere ilk adımını attığı yerdir. Şehre vardığımızda, bu tarihi atmosferi rehberimizin anlatımlarıyla daha yakından hissedeceğiz.

İlk olarak, Samsun’un en önemli sembollerinden biri olan Atatürk Anıtı’na gidiyoruz. Bu görkemli heykel, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’daki mücadelesini simgeler ve burada fotoğraflar çekerek, bağımsızlık mücadelesinin başladığı bu tarihi anı yad edeceğiz.

Sonraki durağımız ise Bandırma Vapuru olacak. Bu gemi, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’dan Samsun’a geçişini simgeleyen ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı tarihi bir anıdır. Bandırma Vapuru, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımlarını attığı bu önemli tarihi mekandır. Bu ziyarette, Cumhuriyet’in doğuşuna tanıklık edecek ve o dönemin atmosferini daha yakından hissedeceğiz.

Samsun’daki gezimizi tamamladıktan sonra, dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Siz değerli misafirlerimizle başka Tatil Olayı gezilerimizde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)